ALES Türkçe Paragrafta Yardımcı Düşünce Test II

ALES Türkçe Paragrafta Yardımcı Düşünce Test II çöz. ALES Türkçe Testleri kategorisi ALES Türkçe Paragrafta Yardımcı Düşünce Test II çöz.



ALES Türkçe Paragrafta Yardımcı Düşünce Test II çöz. ALES Türkçe Testleri kategorisi ALES Türkçe Paragrafta Yardımcı Düşünce Test II çöz. ALES Türkçe Paragrafta Yardımcı Düşünce Test II online çöz

ALES Türkçe Paragrafta Yardımcı Düşünce Test II Çöz

ALES Türkçe Paragrafta Yardımcı Düşünce Test II çöz. ALES Türkçe Testleri kategorisi ALES Türkçe Paragrafta Yardımcı Düşünce Test II çöz. ALES Türkçe Paragrafta Yardımcı Düşünce Test II çöz

Online ALES Türkçe Paragrafta Yardımcı Düşünce Test II Soruları çöz

Soru 1


Ben, şiiri "sanat sanat içindir" anlayışıyla kabul etmişimdir. Benim şiirlerimde ideoloji ve politika bulunmamaktadır. Şiiri; daha çok insanların acıları, sevinçleri, özlemleri, aşkları gibi konularda yazmayı tercih etmişimdir. Toplumsal konularda yazdığım şiirlerde bile duygunun ağır bastığı görülür. Ben daha çok bir duygu şairiyim. Şiir benim için ümittir, tesellidir, sevinçtir, hüzündür. Şiir bence daha çok kişiseldir. Ama bu kişisel şiir de aynı duyguları taşıyan birçok okuyucu arasında bir fonksiyon icra eder.

Bu sözleri söyleyen birinin aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenemez?

Soru 2


Onu tanıdığımda konservatuvar mezunu gencecik bir tiyatrocuydu o. Uzun süre İstanbul'da çeşitli topluluklarda sahneye çıktı, turnelerle Anadolu'yu dolaştı. Sonra, yaklaşık yirmi yıl önce, oyunculuğu bırakıp Bodrum'a yerleşti. Şimdi orada bir de dergi çıkarıyor. Anılarla Balıkçıya Merhaba kitabının derleyici ve yayıncısı. Çocukluğundan bu yana sinemaya özel bir ilgi duyduğunu biliyorum. Başarısının altında bu ilginin yattığını sanıyorum.

Bu parçadan, sözü edilen tiyatrocuyla ilgili aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?

Soru 3


Bilinen ilk aşk romanı Endülüslü bir müslüman olan İbn Hazm'ın "Güvercin Gerdanlığı" dır. XIV. yüzyılda yazılan ve sevgiliye seslenen mektuplardan oluşan bu yapıt dünya edebiyatının roman türündeki ilk yapıtı olarak kabul edilmektedir aynı zamanda XIX. yüzyıl romancıları da sayısız hicranlı aşk romanları yazarlar. Polisiye, bilimkurgu gibi türler çıkmadan önce tarihsel romanların dışında roman, hemen hemen teması bütünüyle aşka ayrılmış bir edebiyat türüydü diyebiliriz. Romantizm akımı boyunca böylece sürer bu. Gerçekçilik ve eleştirel - gerçekçilik akımları ortaya çıkıncaya kadar egemenliğini sürdürür.

Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmemiştir?

Soru 4


Günümüzde artık, insanlar arası iletişim aracı olarak grafik sanatının önemi bilinmektedir. Grafik ürünlerinin anlatım gücü, söze dayalı anlatım gücünü aşmıştır. Aynı dili konuşmayan, yazmayan, hatta okuma-yazma bilmeyen insanlara grafik simgelerle aynı şeyleri anlatma olanağı vardır. İşte bu olanak, grafik sanatını çeşitli uzmanlık dallarını kapsayan bir meslek durumuna getirmiştir.

Bu parçadan grafik sanatıyla ilgili aşağıdaki· terden hangisi çıkarılamaz?

Soru 5


Çok roman okudum. Hatta kötü romanlar okuyarak yetiştim diyebilirim. İyi bir roman benim için her şeydir. Şiire de başka türlerin örneklerine de yeğ tutarım onu. Goriot Baba'yı dört kez, Karamazoflar'ı beş kez, Savaş ve Barış'ı iki kez, Cemo'yu üç kez okudum. İçimde her zaman sevdiğim romanları bir gün yeniden okuma isteği vardır.

Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisine değinmemiştir?

Soru 6


Kötü bir romanı okuyamıyorum. On beş yirmi sayfa ilerledikten sonra elimden atıyorum. Kötü roman dedim, bir romanın iyi mi kötü mü olduğunu on beş yirmi sayfada anlamak kolay mı? İyi yazılmamış roman desem iyi olacak. Bu tür romanlar ilk formasında, hatta ilk birkaç sayfasında kendini ele veriyor. İyi yazılmış olup da iyi olmayan romanlar yok mu? Var elbette. Ama iyi yazılmamasına karşın, iyi olan romana hiç rastlamadım.

Bu parçada sözü edilenlerle aşağıdakilerden hangisi çelişir?

Soru 7


Edita Morris'in önce Vietnam'a Sevgiler romanını çevirdim. Bunu Edita Teyze'nin başka kitaplarının çevirileri izledi. "Edita Teyze" diyorum, çünkü onun ölümüne kadar sürecek bir dostluk kurulmuştu aramızda. Paris'te eşi Ira Morris'le onun konuğu oldum. Kim bilir kaç kere... Edita Teyze iki kere Türkiye'ye geldi. Birlikte bir Latin Amerika yolculuğu yaptık. Son romanını bana adadı.

Bu parçada yazar, Edita Morris ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinmemiştir?

Soru 8


"Gönül ki Yetişmekte" adlı eserimi Fransızcadan çevirirken kitabın İngilizce çevirisini de hep önümde tutmuştum. Flaubert'i İngilizce'ye çeviren kişi bir şeyi kavrayamamış, başka türlü söylemişti. Flaubert, uzun bir yolculuktan dönüşte, kişinin burnunun kemiğindeki bir sızıdan söz ediyordu. Çevirmende o duygu olmadığı için bunu anlamamış diye düşünmüştüm. Tam da, eve yaklaşırken başlar sızı, kapının önünde en üst düzeyine varır.

Bu parçada sözü edilenlerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

Soru 9


Şairin veya hikayecinin, bize gözümüzün önünde duran, ama alışık olduğumuz için artık fark edemediğimiz güzellikleri anlatmaları, sezdirmeleri gerekir. Hayatın yalnız iyi yanlarını söylesinler demek mi istiyorum? Hayır. Acıları, kötülükleri, çirkinlikleri söyleyerek de o işi başarabilirler. Okurlara, yaşamanın güzel bir şey olduğunu sezdirirler de acılar, kötülükler, çirkinlikler karşısında irkilmenin kutluluğunu, o yürekler paralayan mutluluğu duyururlar.

Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi sanatçıların görevlerinden değildir?

Soru 10


Cahit Üçok, dün sempozyumda yazarlık serüvenini anlattı. Doksan yaşında. 1935'ten bu yana yazıyor. Çocuk kitapları, aşk romanları ve anılar ... Yazarlığa nasıl başladığını, Babıali kurtları arasında nasıl parçalanmadan yaşadığını dile getirirken, bugün vardığımız çizgi daha iyi anlaşılıyordu. Anadolu'da nasıl bir hayatın-içinden İstanbul'a geldiğini bir romancıya özgü etkileyicilikte bize aktarırken, yalnız beni değil tüm dinleyicileri büyüledi.

Bu parçadan Cahit Üçok ile ilgili aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?

Soru 11


Dilin bir ulus için önemini kim bilmez? Ne zaman Türkçe ile ilgili bir yazı yazsam, yurt içinden, daha çok da yurt dışından birçok gönderi alıyorum. Türkçe'nin yabancı kelime istilasına uğramaması konusunda çok özenli davranıyorlar. Ben o duyarlığı anlıyorum. İtirazım; dildeki yabancı kelime artışının yasayla önlenemeyeceği gerçeğini bilmemden kaynaklanıyor.

Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisine değinmemiştir?

Soru 12


Başına gelenler, yüzünden kimseye kin duymuyordu. İnsanın her şeye rağmen, barış içinde yaşamasını, ayrı ülkelerden insanların "barış çöreği"ni bölüşmesini canıgönülden arzuluyordu. İnsanları düşman eden değil, dost eden bir kimlik taşıması için, Türkiye'de ve Almanya'da durmadan çalıştı. Almanya yaşamının, ona çok yeni bakış açıları, gerçekçilik boyutları kazandırdığı kanısındayım.

Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

Paylaş

Etiketler: