Erzurum Kongresinin Önemi ve Sonuçları

Erzurum Kongresinin Önemi ve Sonuçları

Erzurum Kongresinin Önemi ve Sonuçları

Erzurum Kongresinin Önemi ve Sonuçları Nelerdir?

Kongrenin Toplanma Nedenleri: 3 Mart 1918'de Rusya ile imzalanmış olan Brest Litowsk Antlaşması ile Doğu Anadolu Osmanlı Devleti'nde kalmıştı. Fakat hilal devletleri bu antlaşmayı çıkarlarına uygun bulmadıkları için tanımamışlardır. İtilaf devletleriyle imzalanmış olan Mondros Ateşkes Antlaşması'nın İngilizce metninde Doğu Anadolu illeri için "Altı Ermeni Vilayetl" ifadesi yer almıştı. İtilaf devletleri bu bölgede bağımsız bir Ermenistan Devleti kurmayı amaçlıyorlardı. 18 Ocak 1919'da toplanan Paris Barış Konferansı'nda Doğu Anadolu'da bağımsız bir Ermenistan Devleti kurulması kararı alınmıştı. Bütün bu gelişmeler Ermeni komitacılarını cesaretlendirmiş ve faaliyetlerini hızlandırmışlardır. Ermenilerin Doğu Anadolu'daki faaliyetlerine karşı direnişi teşkilatlandırmak amacıyla, Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adıyla bölgesel bir cemiyet Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonra kurulmuştu. Bu cemiyetin faaliyetleri sonucunda Erzurum Kongresi'nin toplanması için çalışmalar başlamıştır. Cemiyet İleri gelenleri ve Kazım Karabekir Paşa, Mustafa Kemal Paşa'yı da kongreye davet etmişler, Mustafa Kemal Paşa da bu davete katılma kararı almıştır. Doğu Anadolu'da toplanan Erzurum Kongresi'nin temel amacı, bölgenin Türk yurdu olarak kalmasını sağlayacak kararlar almaktı.

 

Mustafa Kemal Paşa'nın Erzurum'a Gelişi

Sivas'ta toplanacak olan ulusal kongrenin hazırlıklarını başlattıktan sonra Mustafa Kemal Paşa, davet edildiği kongreye katılmak için Erzurum'a hareket ettiği sırada kendisinin İstanbul'a geri dönmesini isteyen telgraflar atmaktaydı. Fakat bunları dikkate almayarak Erzurum'a geçen Mustafa Kemal Paşa'nın İstanbul'dan gelen emirlere uymaması üzerine müfettişlik görevinden alındığını belirten bir telgraf gelmiştir. Son bir değerlendirme yapan Mustafa Kemal Paşa, Harbiye Nezareti'ne ve Padişaha çektiği telgraflarla askerlik vazifesinden de istifa ettiğini bildirmiştir. Böylece Mustafa Kemal Paşa, askeri ve mülki bütün yetkilerinden arınmış bir kişi olarak faaliyetlerini yürütmeye devam etmiştir. Bu durum karşısında Mustafa Kemal Paşa'ya ilk önemli destek, merkezi Doğu Anadolu'da olan 15. Kolordu'nun Komutanı Kazım Karabekir Paşa'dan gelmiştir. "Ben ve Kolordum, hepimiz emrinizdeylz Paşam" diyerek Mustafa Kemal Paşa'ya destek olmuştur. Bu desteğin Milli Mücadele'nin şekillenmesinde ve gelişmesinde önemli bir yeri vardır.

 

Kongre'nin Açılışı

Erzurum, Trabzon, Sivas. Bitlis ve Van illerini temsilen 57 delegenin katılımıyla Erzurum Kongresi 23 Temmuz 1919'da çalışmalarına başladı. Mustafa Kemal Paşa kongre hazırlıkları için kurulan beş kişilik heyetin başına getirildi ve kongre açıldıktan sonra da başkan seçildi . Kongrenin başladığı gün Damat Ferit Paşa. kongreyi bir isyan hareketi olarak nitelemiş ve Kazım Karabekir Paşa'ya Mustafa Kemal Paşa'yı tutuklaması için gizli bir telgraf çekmiştir.

 

Erzurum Kongresinde Alınan Kararlar

• Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür. parçalanamaz.

• Her türlü yabancı işgaline ve müdahalesine millet birlikte karşı koyacaktır.

• İstanbul Hükümeti vatanın bağımsızlığını sağlayamazsa, geçici bir hükümet kurulacaktır. Bu hükümetin üyeleri Milli Kongre tarafından seçilecektir. Kongre toplantıda değilse seçim işini Temsil Heyeti yapacaktır.

• Milli kuvvetleri etkili, milli iradeyi hakim kılmak esastır.

• Hristiyan ahaliye, siyasi hakimiyetimizi ve sosyal dengemizi bozacak ayrıcalıklar verilemez.

• Manda ve himaye yönetimi kabul olunamaz.

• Mebuslar Meclisi derhal toplanmalı ve hükümet denetlenmelidir.

• İşgal amacı taşımayan devletlerden ekonomik yardım alınabilir.

• Toplanan ulusal güçler ve ulusal irade Padişahlık ve Halifelik makamını kurtaracaktır.

 

Erzurum Kongresi'nin Önemi ve Sonuçları

• Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz maddesi ile sadece Doğu Anadolu değil. yurdun her bölgesinin bir bütün olduğu ve sınırlardan taviz verilemeyeceği belirtilmiştir.

• "Milli Sınırlar" ifadesi ilk kez kullanılmış ve bu ifade Misak-ı Milli kararlarında da yer almıştır.

• Bölgesel güçlerin birleşerek hareket etmesi gerektiği vurgulanmış ve bu amaçla, Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu'daki direniş cemiyetleri "Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" adı altında birleştirilmiştir.

• İstanbul Hükümeti üzerine düşen görevleri yerine getiremezse ilk defa milleti temsil edecek geçici bir hükümetin kurulacağı belirtilmiştir.

• Alınan kararların uygulanabilmesi için bölgesel bir Temsil Heyeti oluşturulmuştur. Bu heyetin başkanlığına da Mustafa Kemal Paşa seçilmiştir.

• Ulusal iradenin hakim kılınması gerektiği belirtilmiştir.

• Milli Mücadele'nin milli kuvvetlerle gerçekleştirileceği belirtilmiştir.

• Osmanlı Devleti'nde zamanla azınlıkların kazandıkları siyasi ve sosyal ayrıcalıkların artık verilemeyeceği belirtilerek vatanın bütünlüğünün korunmasına önem verilmiştir.

• Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonra ulusal bir direnişin gerçekleştirilemeyeceğine inananlar, yurdun parçalanmasına karşı İngiliz ya da Amerikan Manda yönetiminin kabul edilmesini istemekteydiler. Giderek yayılan bu fikre karşı ilk ciddi tepki Erzurum Kongresi'nde alınarak karşı çıkılmıştır.

• İstanbul Hükümeti'nin yaptığı işlerin itilaf devletlerinin baskısı altında olduğu ve hükümetin denetim altında olmadığı için milleti temsil edemediği bir kez daha belirtilmiş. bu durumun giderilmesi için Mebusan Meclisi'nin açılması gerektiği belirtilmiştir.

• Ulusal egemenliğe ters düşen "padişah ve hilaletin kurtarılması" karan. ulusal birlik ve beraberliği sağlamaya yöneliktir.

 

Erzurum Kongresi'nin Milli Mücadele'deki Yeri

• Bölgesel bir kongre olarak toplanmasına rağmen, alınan kararlar bütün yurdu ilgilendiren ulusal nitelikler taşımıştır.

• Erzurum Kongresi sonucunda; "Ulusal egemenliği koşulsuz olarak gerçekleştirmek" görüşü ortaya çıkmıştır.

• Kongrede alınan kararların takibini ve uygulanmasını sağlamak için 9 kişilik bir Temsil Heyeti oluşturulmuş. başkanlığına da Mustafa Kemal Paşa seçilmiştir. Bu heyet, yetkileri bakımından sadece bölgesel bir heyetti. Fakat Sivas Kongresi'nde yetkileri bütün yurdu kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Mondros Ateşkes Antlaşması'nın kabul edilmediği açık bir şekilde ortaya konmuştur.

• Erzurum Kongresi. aldığı kararlar yönüyle milli bir meclis gibi hareket etmiştir.

• Doğu'da bir Ermeni devleti kurulması düşünülen ahı ilin (Vilayat-ı Sitte) Osmanlı Devleti'nin ayrılmaz bir parçası olduğu belirtilmiş ve bu tür faaliyetlere milletçe karşı çıkılacağı vurgulanmıştır.

• Erzurum Kongresi'nde alınan ve Milli Mücadele'de önemli bir yere sahip olan kararlar, Sivas Kongresi'nde de aynen kabul edilmiştir.

• Milletlerin kendi geleceklerine kendilerinin karar vermesi doğrultusunda, İstanbul Hükümeti'nin de Milli iradeye dayanması gerektiği belirtilerek, Mebuslar Meclisi'nin açılması istenmiştir.

• Doğu Anadolu'daki direniş hareketleri birleştirilmiş, böylece bütün yurttaki direnişin birleştirilmesi yolunda ilk adım atılmıştır.

• Kongre öncesinde İstanbul Hükümeti tarafından görevden alınarak dışlanmış olan Mustafa Kemal Paşa, Kongre sonrasında halkın temsilcisi olarak İstanbul Hükümeti'ne karşı Milli Mücadele'nin lideri olarak ortaya çıkmıştır.


Yorum Yaz