Paragrafın Konusu ve Ana Düşüncesi Test

Paragrafın Konusu ve Ana Düşüncesi Test çöz. KPSS Türkçe Testleri kategorisi Paragrafın Konusu ve Ana Düşüncesi Test çöz.



Paragrafın Konusu ve Ana Düşüncesi Test çöz. KPSS Türkçe Testleri kategorisi Paragrafın Konusu ve Ana Düşüncesi Test çöz. Paragrafın Konusu ve Ana Düşüncesi Test online çöz

Paragrafın Konusu ve Ana Düşüncesi Test Çöz

Paragrafın Konusu ve Ana Düşüncesi Test çöz. KPSS Türkçe Testleri kategorisi Paragrafın Konusu ve Ana Düşüncesi Test çöz. Paragrafın Konusu ve Ana Düşüncesi Test çöz

Online Paragrafın Konusu ve Ana Düşüncesi Test Soruları çöz

Soru 1


Demokratikleşmeyle ekonomik gelişme eşzamanlı olarak ve bir bütünlük içinde gerçekleşiyor. Demokrasinin gelişmesinin, ekonomik gelişmeyi, yani maddi zenginleşmeyi doğurduğu bir gerçektir. Tam tersine ekonomik gelişmeyi demokrasinin gelişmesine dayandırmak da mümkündür. Demokrasinin gelişmesiyle ekonomik gelişme arasındaki ilişki şunu açıkça ortaya koymaktadır: Demokrasi ancak ekonomik açıdan belli bir gelişmişlik düzeyine ulaşmış toplumlarda tam olarak uygulanabiliyor. Buna karşılık demokrasinin tam olarak yerleşmediği toplumlarda da herkesi mutlu edecek bir ekonomik gelişmeden söz etmek olanaksızlaşıyor. Dolayısıyla demokrasi olmadan sağlıklı bir ekonomik atılım, güçlü bir ekonomi olmadan da ileri bir demokrasi olmuyor.

Bu parçaya en uygun başlık aşağıdakilerden hangisidir?

Soru 2


Edebiyatın önemli kollarından biri olan tiyatro, insanlığın anlayış kabiliyetini gösteren bir aynadır. Felsefenin en büyük verimleri orada başlar, orada gelişir. Tarih, tiyatrosuz yükselmiş bir millet gösteremez. Tiyatro yaşama bakışımızı şekillendirir. İnsana erdem kazandırır. Eleştiriyi, ölçülü davranmayı; sevgiyi, saygıyı, insan olmanın gereklerini öğretir. İnsan için, su gibi, ekmek gibi, hava gibi bir gereksinimdir tiyatro. O olmadan yaşamın anlamı tam olarak kavranamaz.

Bu parçaya en uygun başlık aşağıdakilerden hangisidir?

Soru 3


Yazınsal metinlerin, gerçeklerle örtüşmek, diğer bir anlatımla gerçeklerle doğrulanmak gibi bir yükümlülüğü yoktur. ister yaşamı açıklamak, ister yaşamı değiştirmek amacıyla yazılsın, yazınsal metnin dünyası tasarlanmış bir dünyadır. Bu açıdan yazınsal metinden gerçeği, olduğu gibi anlatmasını bekleyemeyiz. Bilmeliyiz ki, "yazın", gerçeğin bir parçası değildir, tek bir noktanın öyküsü olduğu zaman bile kendisidir o.

Bu parçada yazınsal metinleri ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

Soru 4


Evet, ama her okur da kendi kendine bir metin üretir aslında. Kızar, etkilenir, okuduğu kitap üzerine düşünür, arkadaşlarıyla konuşur, yani yazmasa da kendi metnini kurar. Eleştirmenin okurdan ayrılan yönü ise aynı zamanda bir yazar olması. Çünkü eleştirmen, hem bir yazardır hem de iyi bir okur. Yoksa okur da eleştirmen gibi, okuduğu yapıtlarla konuşmasını sürdürmek isteyen, yapıtın okuruna sorduğu sorulara cevapları olan, kendisi de yapıta soru soran bir kişidir. Bu açıdan o da bir eleştirmendir; ama metin üretmeyen bir eleştirmen.

Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine cevap olarak söylenmiştir?

Soru 5


Bu soruya olumlu cevap vermeyi çok isterdim. Ne yazık ki içinde bulunduğumuz dönemde yapılan şiir eleştirileri, şiir ile okur arasında bir bağ kuramıyor. Değerleri yok ederek ayakta kalan kitle kültürünün egemen olduğu bir zamanda okur, değerleri öne çıkaran, değerli ile değersizi ayırt eden bir şiir eleştirisinden uzak duruyor. Böyle olunca da şiir eleştirisi asıl işlevini yerine getiremiyor, şiir ile okur arasında kurması gereken bağı kuramıyor.

Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine cevap olarak söylenmiştir?

Soru 6


Bu kitabımdaki yazılarımda Türk şiirinin Tanzimat'tan 2000'lere gelene kadar geçirdiği değişim sürecini genel olarak değerlendirdim. Bazen bir şairin bütün şiirlerini göz önünde bulundurarak poetik tutumunu belirginleştirdim, bazen de bir şiirinden hareket ederek onun tüm şiirlerini çözümlemeye çalıştım. Her iki durumda da metni esas alarak anlama ve yorumlamaya büyük özen gösterdim. Abdülhak Hamit'ten başlayarak Türk şiirinin gördüğü bazı poetik tutumları ve şiir deneyimlerini anlaşılır kılmayı amaçladım. Özetle söylemem gerekirse, bu son kitabımdaki yazıların çerçevesini otuza yakın şair ve o şairlerin şiirleri oluşturdu.

Bu parça aşağıdaki soruların hangisine karşılık olarak söylenmiştir?

Soru 7


Aşağı yukarı her iki yılda, bir kitap oluşturabilecek kadar öykü yazıyorum. Yazdığım öyküler, kitap olup okurların elinde dolaştığında mutlu oluyorum. Dolayısıyla öykülerimi bir gün kitaplaşacağı ümidiyle yazıyorum hep. Ama onların belli bir bütünlük ve tema bağlılığı içinde olması gerektiğini düşünmüyorum. Böyle baktığım için tematik bir bütünlük oluşturmaya çalışmıyorum. Kitapları mı iki bölüme ayırmam da biçimsel öğelerle ilgili. Kısa öykülerimi bir kitapta, uzun öykülerimi ise başka bir kitapta topluyorum.

Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur?

Soru 8


Yazının ve okumanın birçok labirentinde gezindiğim için her türde, yönelimde yazarlarım vardır. Benim için vazgeçilmez olanlar, düşünce yoğunluğu taşıyanlardır. Bir uçta Canetti, öteki uçta Dostoyevski. Bir başka kıyıda Sartre. Beni içdenizlerimde gezindiren Calvino, Proust, Çehov... Bunların hepsinden beslendim. Eserlerimin temelinde onların harcı vardır.

Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir?

Paylaş

Etiketler: